Cumartesi, Ocak 14, 2012

Ordinaryus Lefter Küçükandonyadis


Ne haberi aldığım an, ne de üstünden 24 saatten fazla geçmiş olmasına rağmen şu anda senin hakkında bir şeyler demek için ağzımı açamıyorum aslında. Zaten senin hakkında konuşmak, attığın 423 golün birini bile canlı canlı izleyememiş, hatta izlemeyi bırak dinleyememiş bana düşmez ya neyse. Kısaca içimden gelenleri yazacağım sadece. Ne Fenerbahçe'de nasıl oynamaya başladığından bahsedeceğim, ne de o talihsiz 6-7 Eylül Olayları'nda başına gelenden ve yaptığın insanlıktan.

Seninle ilgili söyleyebileceğim tek şey, kendimi şanslı hissedeceğim tek an aşağıdaki fotoğraf aslında. Evine doğru çıkarken yavaşça o yokuşu, biz ne kadar heyecanlıysak sen de o kadar heyecanlı görünüyordun uzaktan. O bahçede bizi karşılaman, teker teker sarılıp öpmen, o sıcacık muhabbetin ve gülümsemen olacak benim çok uzun yıllar sonra bile hatırlayıp anlatacağım. Gitmek için ayaklandığımızda "Hava da güzel bugün ama, olur da başka bir gün geldiğinizde hava bozarsa evim Fenerbahçelilere açık. Gelin kalın bende." dediğini anlatacağım Fenerbahçe'yi ve seni nasıl bu kadar sevebildiğimi soranlara. Evden çıkıp yokuşa doğru yöneldiğimizde nasıl biz çocuklar gibi şensek, sen de çocuklarını uğurlayan bir baba gibiydin aslında. "Allah yardımcınız olsun." dedin ya bize o gün, biz aynı cümleyi her gün senin için kurduk. Hep canlı, hep ayakta, hep gururlu ve mutlu olarak görmek için seni. Bundan sonra da hep öyle hatırlayacağım seni. Sevdiği insanları, çocuklarını büyük bir şevkatle uğurlayan bir baba olarak. Yarın umarım biz de seni, hak ettiğin şekilde uğurlayabiliriz. Şimdilik kendi adıma elimden gelen sadece bu, kusura bakma lütfen.

Nasıl senin evin her zaman Fenerbahçelilere açıksa Lefter Kaptan, bizim kalbimizde yerin de her daim var olacak. Ve ben o yeri, benden sonra gelecek her Fenerbahçeliye büyük bir gururla göstereceğim. Göstereceğim ki onlar da seni sevsin, seni anlasın. Her şey için teşekkürler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder